Her Gün Yeni Bir Sorun...

Konu: Her Gün Yeni Bir Sorun... Çarş. Tem. 21, 2010 8:03 pm

Zaman : Akşam

Şahıs : III.Tekil

Kişiler : Aurelia - Lucas

Her gün sorun ... Her gün ama her gün bir sorun yaşıyordu Lucas . Her yeni güne korkuyla kalkamaya başlamıştı . Bakalım bugün ne sorun yaşayacağım soruları aklında yankılanıyordu her sabah . Alışmıştı artık böyle kalkmaya . Ama bazen gerçekten canını sıkabiliyordu . Her gün her gün sorun düşüncesi ... Daralıyordu . Sıcak basıyordu . Bazense nefesi kesiliyor nefes alamıyordu . Kısacası stres yapıyor kendini daraltıyordu . İçinden her gece dua ediyordu . Yarın bir şey olmasın diye ... Ama bu nerdeyse hiç işe yaramıyordu . En son yaşadığı sorun onu bayağı endişelendiriyordu . Kendisini suçluyordu . İlk başta kendini suçlamasada sonradan kabul etmişti kendi suçu olduğunu . Kızın üstüne gitmiş ve aniden ona hayatım demeye başlamıştı . Tam bir yavşak gibi davranmıştı Brooke'a . Yoksa o öyle biri miydi ? Ne kadar kötü olsa da sevdiklerine değer verir onların mutlu olmasını sağlardı eskiden . Bu zamanla yaşadığı sorunlarla değişmişti . Sorunlar onun kişisel özelliklerini değiştirmişti . Kötüyken . İyice kötü yapmıştı . Buna bazen seviniyor . Bazense kızıyordu. Ama yapabileceği bir şey yoktu . Beklemeli ve zamanla olacakları görmeliydi . Başına birde özel güç çıkmıştı . Bir de kolay bir özel güç olsa neyse ... Geleceği görme ... Bu özel güçte onu yıpratıyordu . Her kehanet gördüğünde gözleri kançanağı oluyor , elleri , ayakları tutmuyordu . Bunların geçmesi içinde dinlemesi gerekiyordu . Ayrıca bu konudada korkuyordu . Çünkü her an görüş gelebilirdi . Gördükleride onu üzebiliyordu ... Bu yüzden yıpranıyordu yani ... Artı olarak özel gücünden şuana kadar sadece Brooke haberdardı . Brooke onu bulmasaydı o da haberdar olmayacaktı . Bunu istemezdi . Orda tek başına kalıp çırpınmak ... Onun için iyi olmayabilirdi ... Ne yapacağını bilmiyordu . Kime söyleyeceğini , kimden yardım isteyeceğini bilmiyordu . Ama Tanrıça Androméda'ya söylemeliydi . Bundan kesinkes emindi . Eğer söylemesse ve Tanrıça Androméda bunu başka birinden öğrenirse sonuçlar kötü olabilirdi . Yani elini çabuk tutmalıydı . Bundanda korkusu vardı . Bugünlerdeki ruh halini kısa bir şekilde anlatmak istersek ''Korkunç'' diyebiliriz ...

Brooke'la yaşadığı berbat bir günden sonra akşamleyin Göl'e gidip temiz hava almaya karar vermişti . Giydiği kısakollu tişört ve şortuyla anahtarını alıp odadan çıktı . Yavaşça yürürken ellerini cebine soktu . Koridorlar tenha ve sessizdi . Herkes yemekte olmalıydı . Canı hiçbir şey yemek istemiyordu . Yine aklına eski hali geldi . Eskiden hiçbir yemeği ne olursa olsun kaçırmazdı . Açlıkla hatta koşa koşa giderdi . Of çekip geçti . Başka yapabileceği bir şey olmadığından ... Göle yaklaşmıştı . Burasıda sessizdi . Kimsecikler yoktu . Aklına Brooke'la burda Tanrıça Androméda'a yakalandığı günler gelmişti . Bu anıyı hatırlayınca gülesi geldi ve kendi kendiliğine güldü . Kim bilir kaç gündür adam gibi gülememişti . Buna üzülüyordu . Kendine acıyordu aslında ... Düştüğü durum gerçekten acımalıktı ; çünkü ... Bir bankı gözüne kestirip ona oturdu . Bankın manzarası çok güzeldi . Göle bakıyordu ; çünkü . Bu manzarayı süsleyense ayın göle düşen gölgesiydi ... Böyle güzel manzara karşısında güzel düşünceler süper olurdu . Ama nafile ... Hiç güzel düşünce yoktu beyninde ... Keşke birileri gelse . dedi içinden . Tek kalmaktan sıkılmıştı hemen . En azından konuşulcak biri belki ona çok iyi gelebilirdi....

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Çarş. Tem. 21, 2010 8:41 pm

Ah harika! Daha kötü bir şey olamazdı herhalde. Zihnindeki ses her zamanki gibi sinirini bozuyordu. Zaten yeterince stresli değilmiş gibi bir de bu sorunun çıkması kesinlikle kötü olmuştu. Lucifer duyduğuna… Sevinebilirdi de, kızgınlıktan deliye de dönebilirdi. Lucifer’dı bu, sağı solu belli olmazdı ki. Bir an önce onunla konuşması gerekiyordu. Hiç bu kadar çaresiz hissettiğini hatırlamamıştı. Çaresizlik… O’na göre değildi ki, daha önce hissetsin. Sinirlerini bozmuştu bu durum. “Kaza”lardan nefret ediyordu! Evet kulağa çok komik geliyordu bir “can”a kaza demek… Ama öyleydi. Olmaması gereken bir kaza… Olmasını istediği bir kaza… Androméda kendisi girmişti bu riske. Sonuçlarını düşünmemişti bile. Lentrulw’la olanlardan sonra bir daha hayır dediğini hatırladıkça gülüyordu kendi kendine. Kendini bildi bileli yattığı erkekleri saysa muhtemelen bir ordudaki asker sayısı kadar çok çıkardı herhalde. Ne olursa olsun Lucifer’la yaşadıklarından memnundu. Gerçi… Sonuçlarından memnun değildi. Ne yapacağına karar veremiyordu. Duyguları resmen onu esir almış gibiydi. Bu duyguları iyi biliyordu. Annelik içgüdüleri… Hayatında duymaktan ve kullanmaktan nefret ettiği kelime gruplarından biriydi bu. Daha önce duyduğu kelimeler… Bu durumdan sonra işler iyice sarpa saracaktı. Lucifer’a bir kızı daha olduğunu söylemeliydi, Lentrulw’a da öyle ama onunla konuşamazdı bile. Androméda’yı bu halde ve Yeryüzü’nde görürse muhtemelen deliye dönerdi.

Düşünme şunları! Söylemesi kolaydı tabi. Çok sinir bozucu bir durumdu. Yeraltından döneli bir gün olmuştu. Bir günde hamile kalmasına imkan yoktu zaten. Yatmamışlardı ki, Lucifer korkmuştu resmen. Belki de o çoktan anlamıştı? “Ah lanet olsun!” Göle yakın bir yerlerde bağırmıştı. Sinirle yakınındaki bir ağaca yaklaştı ve tekme attı. Fakat canı acımıştı. Bir Tanrıça’nın canı bu kadar kolay yanıyordu, harika! Ayağı çok hafif de olsa aksıyordu ama sorun değildi, belli olmuyordu çünkü. Sol elini bir an karnına götürdü, öyle yürümek istemişti, ama bundan hemen vazgeçti. On metre ilerisinde Lucas oturuyordu. Ajan çaylak. Yüzünde garip bir ifade vardı. Ne olduğunu merak etmişti Androméda. Kararlı bir şekilde yürümeye başladı. Yokluğunda bir şey olmuş mu diye merak ediyordu zaten. Yanına iyice yaklaştığında arkasına geçti ve kulağına eğilip “Bu kadar düşünceli olmanın nedenini lütfedip anlatabilir misin?” diye fısıldadı baştan çıkartıcı bir sesle…

Out: Kısa oldu yaa !!! Her Gün Yeni Bir Sorun... 867395

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Perş. Tem. 22, 2010 9:46 am

Geldiğinden beri düşünüyordu Lucas manzarayı izlerken ... Aklına ikidebir Brooke'a karşı olan davranışları geliyordu . Acaba partner miydiler ? Kafasını kurcalıyordu sorular . Bir cevap bulması gerekiyordu . İçi rahat olmalıydı . Yoksa durumunun daha kötü olmasından korkuyordu . Kendinden de korkuyordu . Ne hale düşmüştü böyle ? Kendini düzeltmek istiyordu . Hemde bunu acilen yapması gerekiyordu ... Yoksa hep böyle kalmaktan korkuyordu . Her şeyden korktuğu gibi bundanda korkması normal bir şeydi . Şimdiki istediğinin Tanrıça Andromédayla görüşmek olduğuna karar verdi . Ona öncelikle özel gücünü söylemeliydi . Evet buna karar vermişti . Tanrıça Androméda'nın vereceği cevabı bilmesede . Bunu yapacaktı . Ve aniden Tanrıça Androméda'nın fısıltı şeklindeki sesini duydu . “Bu kadar düşünceli olmanın nedenini lütfedip anlatabilir misin?” demişti . İyi insan lafının üstüne gelirmiş denebilirdi ama Tanrıça Androméda pek iyi sayılmazdı . Tanrıça Androméda yanına oturdu . Karnı şişti . Hemde çok şişti . Buna şaşırmıştı . Hamile olmalıydı . Ne zaman olmuştu ? Ya da Lucas Tanrıça Androméda'yı görmeyeli ne kadar zaman olmuştu ? Son günlerde derslere hiç girmemişti . Bu haliyle girmek istemiyordu ve bu gidişlede giremeyecek gibi görünüyordu . En azından düzelene kadar . Şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi . Özel gücünü ona söylemeliydi . Ve değiştiğini . Aslında değiştiğini söylemekten pek emin değildi . Bunu saklamalıydı . Değişmeyi deneyecek ; eğer düzelmesse söyleyecekti . Evet bunu yapmaya karar vermişti .

''Yok bir şey efendim . Sadece aç değildim ve ... Buraya geldim . '' demişti sakin bir sesle . Sanki fısıldayarak konuşmuştu ama ilk cümleye göre pekte kötü sayılmazdı . Önündeki cümlelerde konuyu kendi özel gücüne çevirmeye çalışacak ve sonrada söyleyecekti . Aklında olan bir şeyde Tanrıça Androméda'nın hamile olmasıydı . Acaba kimdendi bu bebek . Tanrı Lucifer mi ? Yoksa Profesör Thomas mı ? Bunu merak ediyordu . Belkide özel gücünden önce bu konuyu konuşacaklardı . Bu yüzden hazırlıklı olmalıydı ...

Spoiler:

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Perş. Tem. 22, 2010 12:37 pm

''Yok bir şey efendim. Sadece aç değildim ve... Buraya geldim.” Almak istediği cevap bu değildi. Neden burada olduğu umurunda değildi. Tek düşündüğü şey Lucas’ın bu kadar dalgın olmasının sebebiydi. Çaylaklar arasında bir şey olmuş da olabilirdi. Ve olan biten her şeyi öğrenmesi şarttı. Lucifer’ı da haberdar etmesi gerekiyordu. Lucas’ın onu dikkatlice süzüyor olması Androméda’yı rahatsız etmişti. Muhtemelen kalp atışlarını falan duyuyor olmalıydı. Sinir bozucu. Altı ay boyunca bu bakışları mı çekecekti yani? Belki de okuldan ayrılmalıydı ama bunu yaparsa muhtemelen Kurul’dakiler bir şeylerden şüpheleneceklerdi. Androméda derin bir iç çekti ve yüzünü Lucas’a çevirerek konuşmaya başladı. “Bak, Matthéw. Şu anda neden buradasın, ne yapıyorsun beni ilgilendirmiyor tamam mı? Şu sinir bozucu bakışlarını değiştir ve ne düşünüyorsan anlat. Karşında sadece Profesörün duruyor.” Sesi sakin olduğu kadar sinirliydi de. Aldığı cevap geçiştirir gibiydi çünkü. Ve bundan kesinlikle hoşlanmazdı. Hele bunu yapan bir çaylaksa daha da sinir bozucu bir hal alıyordu. Sözlerine son bir şey daha ekledi. Her zaman profesör olmadığını hatırlatması gerekiyordu. “En azından şu anda sadece Profesörünüm.” Lucas’ın cevabını beklerken gözlerini göle çevirdi. Tamam, bir çaylağın gözünde bir değeri yoktu ama nedense şu anda çocuğa baskı yapmak istemiyordu. Duyguları kafasını karıştırıyordu yine. Sinir bozucu bir durumdu. Hiçbir zaman böyle olmamıştı. Duygusal, şefkatli. Asla! Olmamalıydı da zaten. Ayın göldeki yansımasına bakarken gözünün önüne bir an Nora’nın görüntüsü geldi. Ah sevgi (!) yeğenim. Midesini bulandıran bu görüntü en azından birkaç saniye içinde kaybolmuştu. Düşüncelerini ve gözünün önündeki görüntüyü dağıtan Lucas’ın sesi oldu…

Spoiler:

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Perş. Tem. 22, 2010 4:18 pm

Profesör Androméda olmak istiyordu şuan . Kötülüğün tanrıçası değil . Bunu anlayabiliyordum . Kendi değişmeme benziyordum hatta azcıkta olsa . Dalmış gibi görünüyordu . Hamile olduğunu anlayan nadir insanlardan biri olmam gerekir. Bunu ona söylemeliydim . Daha doğrusu sormalıydım . Hamile olduğundan emin olmak istiyordum . Göle bakakalmıştı sanki Profesör . Üzgün mü sevinçli mi olduğu belli hiç değildi . En fak bir ipucu bile yoktu . En iyi seçenek bunu sormasıydı . Belki cevap vermezdi Profesör . Ama denemeye değer gibisine gidiyordu Lucas'ın . Bu yüzden sakin bir şekilde konuşmaya başladı .

''Proföser Androméda ... Siz hamile misiniz ? '' ne yapmıştı . Profesörün onu lanetleyebileceğini ve kızınca neler neler yapabileceğini unutmuştu . Bir şey olmaması için dua ediyordu . Zaten yeterince kötüydü . Şimdi bir de bunu kaldırabilecek miydi ? Bunun tek cevabı vardı . Hayır...

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Perş. Tem. 22, 2010 5:55 pm

Zeki çocuk… Zihnindeki ses ne kadar da alaycıydı. Profesör ve Androméda kimliğinin yan yana olmasına sinir olmuştu şu anda. Profesörken Jennaieve, Androméda’yken Tanrıça’ydı. Bu çocuk ikisini ayırt edemeyecek kadar salak mıydı ki? Öyle olamazdı çünkü Androméda bu çaylak salak olsaydı onu bir ajan olarak seçmezdi. Kafasının dağınık olduğu her halinden belli oluyordu. Tamam, şu anda Androméda’nın durumunu merak ediyor olsa da az önceki düşüncelerini söylememişti. Zor kullanmayı istemiyordu ama Lucas biraz daha söylememekte ısrar ederse o merak ettiği düşüncelerin hepsini tersine çevirebilirdi. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. “Öncelikle, Matthéw, iki kimliğimi ayırt etmeni istiyorum. Şu anda ne sadece profesörüm, ne de Androméda. Ya Tanrıça’m diye hitap edersin, ya da Profesör Ãlvarez.” Derin bir nefes daha aldı. Lucas’ın cevabını beklemeden devam etti. “Aklından tam olarak geçenleri söylemezsen cidden zor kullanacağım çocuk. Bir kısmını söyledin gerçi. Evet, sanırım hamileyim ama bu kimseyi ilgilendirmez.” Sesi sinirli ve alaycıydı. Ne düşündüğünü sadece başlatacağı savaşla ilgili olup olamayacağıyla ilgiliydi. Yoksa kesinlikle gram umurunda değildi. Gözlerini tekrar göle çevirdiğinde eliyle karnında daireler çizdiğinin farkında bile değildi. Düşünmüyordu, sadece göle bakıyordu. Suyun sesi sinirini alıyor gibiydi. Bir an titrediğini hissetti, üşümüştü, ama bunu umursamadı. Dalgınlığını yine Lucas’ın sesi bölmüştü…

Spoiler:

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Cuma Tem. 23, 2010 12:27 pm

Sinirliydi Tanrıça.Ona böyle seslenecekti . Tanrıça'm...Lucas biraz beklemeye karar verdi.Tanrıça'nın sakinleşmesini beklemeye...Özel gücünü söyleyecek ve bu meseleyede son verecekti.Böyle olmasını istiyordu.Olacağınıda umuyordu.Tanrıça'ya baktı.Elini karnına götürmüştü ve eliyle daireler çizmeye başlamıştı.Acaba karnındaki bebeği istiyor muydu ? Yoksa bunu herkesten gizleyip aldıracak mıydı ? Bu Tanrıça'nın kendi kararıydı bu yüzden düşünmekten vazgeçmişti bunu.Tanrıça ve Lucas sessizlik içindeydiler.Tanrıça yine bir şeylere dalmış manzaraya bakıyordu.Lucas'ta düşünüyordu.Ama dalmamıştı.Tanrıça'ya artık özel gücünü açıklmanın vaktinin geldiğini hissediyordu.Sessiz ve sakince konuşmaya başladı.

''Şey...Tanrıçam...Benim bi özel gücüm var , ve bunu sizin bilmeniz gerektiğini düşünüyorum.Ben gelecekten kesitler görüyorum.'' demişti.Ne çok hızlı ne de çok yavaş konuşmuştu.Ama bu konu Tanrıça'nın dikkatini çekmiş olmalıydı ki , aniden Lucas'a döndü.Ve garip bir ifadeyle konuşmaya başladı.Bu ifade Lucas'ı korkutmuştu...

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Cuma Tem. 23, 2010 12:42 pm

Geleceğe dair görüler mi? Ah Yüce Lucifer! Sonunda işe yarar bir gücü duyuyordu. Yüzüne garip bir gülümseme yayılmıştı. Lucifer bunu duyduğuna kesinlikle sevinecekti. Savaşın başlangıcını, gelişmelerini ve sonunu görebilirdi bu çocuk. Harwien sonunda işe yarar bir şey yapmıştı. “Yeğenim sonunda işe yarar bir güç gösteriyor.” Diyerek ufak bir kahkaha attı. Lucas’ı kendi tarafında çekmek istediğinden kesinlikle emindi Androméda. Bu düşüncelerini değiştirebilirdi. Harwien güçlü olandı ama yine de kolay lokmaydı. En azından babası kadar güçlü olabilecek bir Tanrıça için kolay lokmaydı. Yüzündeki gülümseme yerini ciddi bir hale bırakırken Androméda sözlerine devam etti. Sesi açıkça tehdit eder gibiydi. “Harwien’in neden böyle bir şey yaptığı açık. Seni kendi tarafına istiyor. Güç meraklısı sersem. Olur da O’na geri dönersen –Lucas’a iyice yaklaştı ve kulağına- seni sonsuza dek Yeraltında zebanilerle kilitli tutarım.” Ondan uzaklaştı ve sarı saçlarını geriye atarak “Ama bunu yapmayacağını, yapamayacağını biliyorum.” Diyerek sözlerini bitirdi. Tekrar arkasında yaslandı ve bir süre sessiz kaldı. Eski günler geliyordu aklına. Nedenini bilmiyordu ama binlerce yıldır başlatmaya çalıştığı savaş belki de bir anda başlayacaktı. Bütün Tanrıçalar ve Lentrulw taşlarını, çaylakları, oynayacaklardı. Tabi ki Androméda ve Lucifer da öyle. Androméda bakışlarını tekrar Lucas’a çevirdi ve “Hiç önemli bir şeyler gördün mü? Biliyorsun, savaşla ilgili falan…” Savaş kelimesini fısıldayarak söylemişti. Çaylağın cevabını beklerken doğrudan gözlerinin içine bakıyordu…

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Cuma Tem. 23, 2010 3:25 pm

Bunu söylemesine pişman olmuş muydu ? Emin değildi . Bir anda Tanrıça mutlu olmuştu.Onu mutlu etmesinden memnun olmuştu ama onu kullanmasından korkuyordu.Bi oyuncak gibi kullanmasından...Bunu yapabilirdi.Birkaç kişiye yaptığına şahit olmuştu.Ama eğer gördüğü şeyi açıklamassa daha kötü sonuçlar doğabilirdi.Bu yüzden savaşı gördüğünü ama o kadar ayrıntılı olmadığını sadece kendi hayatıyla ilgili olan kısmı hatırladığını söyleyecekti . Doğruyduda zaten . Ardındanda çıkıp odasına gidecekti. Bütün gün boyunca üzülmüştü.Üzülmek onu çok üzüyordu.Odasına gittiği gibi üstünü değiştirip yatağına yatacaktı.Hemen uyurdu zaten . Bu yüzden bu işi hemen bitirmeliydi.Tanrıça'nın gözleri faltaşı gibi açık Lucas'a bakıyordu.Heyecanlıydı Tanrıça vereceği cevabı beklerken . Yavaş ve sakince Lucas konuşmaya başladı.

''Tanrıça'm . Savaşı gördüm ; ama sadece benim hayatımla olan kısmı.Gerisini bilmiyorum.'' dedi Lucas sessiz ve soğuk bir sesle.Tanrıça bu cümleden ve olaydan hoşlanmamış gibiydi . Sinirlenmiş gibi görünüyordu.Siniride gitgide artıyor gibiydi . Bu kadar sinirlenmesine şaşmıştı Lucas . Daha kim bilir kaç tane görüş görecekti ; ama sanki bunu bilmiyormuş gibi davranıyordu Tanrıça . Tanrıça'nın ne yapacağını beklerken , yine vücudunu korku sarmıştı...

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Cuma Tem. 23, 2010 8:13 pm

''Tanrıça'm. Savaşı gördüm; ama sadece benim hayatımla olan kısmı. Gerisini bilmiyorum.'' Sesindeki soğukluk Androméda’nın sinirini bozuyordu. Yüzünün kızgın bir ifade aldığını Lucas’ın yüzüne yayılan korkudan anlayabiliyordu. Gerçekten de sinirlenmişti. Yeterince açık konuşmuyor muydu? Bilgiye ihtiyacı vardı. Kişisel ya da değil, bir şeyler gördüyse bunları öğrenmesi gerekiyordu. Lucifer’a söylemesi gerekiyordu çünkü. O’nu sinirlenmekten korkuyordu. Korkmak… Sadece konu Lucifer’sa bu kelimeyi kullanmalıydı. Kelimenin tam anlamıyla burnundan soluyordu. Derin bir nefes aldı. “Bak çocuk. İnan bana Lucifer’ın lanetine maruz kalmak istemezsin. Aynı şekilde benim yapabileceğim de şeyler var. Senin özel hayatın beni ilgilendirmez. Ama konu savaşsa, kim olursa olsun, bana anlatmak zorundasın? Anlaşıldı mı?” Derin bir nefes aldı ve sesindeki sinirin yerini emir veren bir sakinlik aldı. “Evet, seni dinliyorum. Ne gördün?” Muhtemelen zihnindekiler toparlamaya çalışıyordu. Kesinlikle korkmuş görünüyordu. İçindeki çelişki gözlerinden belli oluyordu kesinlikle. Androméda derin bir nefes daha aldı ve Lucas’ın düşüncelerindeki korkuya odaklandı. Cidden korkuyordu. Bunların kesinlikle değişmesi gerekiyordu. Korkunun yerine… Şu anda bir şey bulamamıştı Androméda. En iyisi sadece korkuyu silmekti. Sonra dili çözülecekti zaten. Değil mi?..

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Paz Tem. 25, 2010 6:42 pm

Bütün vücuduna sarılan korkuyu hissediyordu Lucas . Tanrı Lucifer'ın yapabileceklerini aklına bile getirmek istemiyordu . Bu yüzden her şeyi anlatıp konuyu kapatacak ardından gidicekti . Korku arada bir artıyor iyice kötü oluyordu Lucas . Bu korku onu mahfedebilirdi . Eğer güçlü olsaydı şuan belki direnebilirdi ; ama güçsüz ve yorgundu . Ne yaparsa yapsın yorgun düşerdi . Bundan emindi . Tanrıça'nın siniri azalmışa benziyordu . En son sorduğu soruyu emin ve sakin sormuştu . Her şeyi anlatmanın zamanı gelmişti görünüşe göre . Lucas biraz etrafına bakıp bekledikten sonra Tanrıçaya bakarak konuşamaya başlamaya karar verdi . Korku hissi gitmişti . Ama her an geri gelebilirmiş gibi geliyordu...

''Tanrıça'm.Görüşümde , savaş iki tarafın birbirine koşarak gelerek bir noktada savaşmaya başlıyordu . Ama Brooke bu savaşa daha sonradan katılıyordu. Bunu biliyorum ; çünkü görüşü onun gözünden gördüm . Brooke savaşa benim öldürülmemle katılıyordu. Sanki öc almak için savaşıyor gibiydi ; ama gayette ciddiydi . Beni öldüren kişiyi bulup öldürdü . Ama o da öldü . En son gördüğüm bir profesörün ona saldırmasını gördüm . Brooke'un çığlıylada görüşüm bitti . '' nefes nefese kalmıştı bunları söylerken . Heyecan , korku ve hız onu yormuştu . Zaten yorgundu bu onu iyice yormuştu . Tık diye düşecek gibi hissediyordu . Tanrıça'nın bir şey demesini ve ardından bu konuyu burda kapaması gerekiyordu. Çok yorgundu . Bir gün yeterince berbat geçmişti . Bu yüzden bu günün artık bitmesini istiyordu. Tanrıça'nın sesiyle tekrar Tanrıça'ya bakmaya başladı...

Konu: Geri: Her Gün Yeni Bir Sorun... Perş. Eyl. 02, 2010 8:18 pm

Rp zaman aşımına uğradığından kilitlenmiştir.

» Bi sorun biter , yeni sorun başlar.
» Türk Yeni Ayı
» 90210 (Yeni Versiyon)
» En Son Harfle Yeni Bir Kelime Üret
» En Son Harfle Yeni Bir English Kelime Türet