Sorunlar Çözülüyor

Brooke Avril'le kavga ettikten sonra göle gelmiş ve gölün tam karşısındaki banka oturmuştu.Hala ağlıyordu.Avril'in böyle yapması onu çok üzmüştü.Birine ihtiyacı vardı.Aklına Miké gelmişti uzun zamandır görüşmemişlerdi çünkü büyük bir kavga etmişlerdi.Brooke cebinden cep telefonunu çıkarıp Miké'ın numarasını buldu.Onu aramayı deli gibi istiyordu o onun en değerli arkadaşıydı ve tartışmalarındaki tüm suç Brooke'ndu.Şuan ona ihtiyacı vardı.Kısa mesaj bölümünü açıp "Sana ihtiyacım var Miké göl'e gelebilir misin lütfen?" yazıp yoladı.Miké'ı beklemeye başladı.

Miké selam vermeden ''Noldu ?'' diye sordu.Brooke'un ağladığını anlamıştı.Miké gerçekten Brooke'u iyi tanırdı.Onun bir şeylere üzüldüğü biliyordu.Brooke arkadaşını dostunu Miké'ı özlemişti.Hiçbişey demeden Miké'a sarıldı.Miké'ta hemen ano sarılmıştı.Aralarında ne kadar büyük bir tartışma olsada Miké hiçbir zaman onu yanlız bırakmazdı.Brooke biraz daha ağladıktan sonra "Avril benim benim okula alışabildiğimi ve onun alışamadığını söyledi eski Avril olmadığını artık herşeyin değiştiğini söyledi hiçbir zaman benim gibi olamamış öyle dedi neden böyle yapıyor Miké neden?" diyerek ağlamaya başladı.

Yine ağlıyordu.Ona sarılması özür dilemesi gibi olmuştu Brooke'un.Miké onu her zaman affedebilirdi.Brooke biraz sakinleşince Miké konuşmaya başladı.
''O..değişti gerçekten.Bende bunu hissedebiliyorum.Çünkü artık ona kimsenin değer vermediğini söylüyor fakat bu değişecek gibi gözüküyor.İnşallah değişir...'' son kısmını Brooke'un duyamacağı şekilde sölemişti.Onun üzülmesine dayanamıyordu.Miké'ta Brooke'ta kötü taraftaydılar ve birbirlerini korumalıydılar..

Miké konuşmaya başladı.''O..değişti gerçekten.Bende bunu hissedebiliyorum.Çünkü artık ona kimsenin değer vermediğini söylüyor fakat bu değişecek gibi gözüküyor.İnşallah değişir...'' Brooke Miké onun yanında olduğu için çok sanşlıydı.Miké'a tekrar sarılarak "Kavga ettiğimiz için üzgünüm hepsi benim suçumdu Miké üstelik buraya gelmeyebilirdin geldiğin için teşşekkürler" diyerek Miké'ın yanağına bir öpücük kondurdu "Arkadaşım olduğun için çok sanşlıyım" diyerek gülümsedi.

Brooke'un Miké ı öpmesi Miké'ıda rahatlatmıştı.''Asıl şanslı olan benim . '' dedi Miké kendini gerçekten şanslı hissediyordu.Brooke'un ağlaması çoktan durmuş fakat Miké bunu yeni farketmişti.Çok iyi dostlukları tekrardan alevlenmişti bundan ikiside mutluydu.
''Eee napıyosun bakalım ? '' dedi Miké.Brooke sakince bir cevap verdi..

Miké ''Asıl şanslı olan benim . '' dedi ve ''Eee napıyosun bakalım ? '' diye ekledi.Brooke tekrar eskisi gibi oldukları için mutluydu.Brooke cevap vermeden ayağa kalktı gölün kenarına gidip ellerini suya soktu.Miké'ın yanına gidip ıslak ellerini yüzüne sürdü.Miké "Off Brooke şunu yapmasan senin için daha iyi olurdu" diye yanıtlayarak güldü Brooke'u bir kuş gibi omzuna alarak gölün kenarına gitti.Oda tek elini suya sokup Brooke'un suratına sürdü.Brooke "Asıl bunu sen yapmamalıydın" diyerek Miké'ı iktirdi.Miké bir anlığına dengesini kaybedip suya düştü sırılsıklam olmuş halde katkıp

Miké'ın aklına süper bir şey gelmişti e hemen uygulamaya kalktı.İleride çalılık gibi bir kara parçası vardı ve arkası yine göldü.Miké boğuluyormuş gibi kendini suda sağdan sola attırmaya başladı.Bunu bilmeyerek yapmaya çalıştı ki Brooke anlamasın.Arasıra yukarı aşağı suda yükseklip alçaldı bu sırada ;
''B.Broo..Brooke yard..yardımm et.'' diyordu.Bunu duyan Brooke'ta kendisini suya atmıştı.Miké'ı kolundan yakalayıp ilerdeki kara parçasına götürdü.Miké yavaşça ayağa kalktı ve çalılıkların arasına attı kendini Brooke'un ayağa kalkış senini de duymuştu bu yüzden tekrar çalılıkların arkasından fırlayıp Brooke'u yakaladığı gibi göle daldırdı..

Miké suda çırpınarak gölün üstündeki küçük kara parçasına doğru gitmeye çalışıyordu.Brooke hiç düşünmeden suya atladı.''B.Broo..Brooke yard..yardımm et.'' diyordu.Brooke onu kolundan çıkarıp kara parçasının üstüne çıkmasına yardım etti.Miké çalıların arasına girdiği an Brooke oyuna geldiğini anlamıştı.Miké'ın olduğu yere gidince Miké üstüne atlıyıp onu suya attı."Sen tam bir baş belasısın" diyerek güldü ve Miké'ın kafasını suya soktu.Daha sonra sudan çıktılar ikiside sırılsıklan olmuşlardı."Biz naptık böyle" diyerek güldü Miké.Brooke arkadan birinin geldiğini duydu arkasına göndüğünde Prof.Andromeda ile göz göze geldi.

Prof.Androméda'nın gelişi ikisinede kötü olmuştu hemen toparlanıp kara parçasına çıktılar.İlk konuşmaya başlayan Miké olmuştu her zamanki gibi.
''Özür dilerim Efendim.'' dedi Miké ve kafasını aşağı eğdi Brooke'a bakamıyordu ama büyük ihtimal o da eğmişti kafasını.Androméda'nın sinirleri tepsinde olmalıydı çünkü iki en iyi ajanı delice hareketler yapıyorlardı.Kaşlarını çattığını hissediyordu Miké Tanrıça Androméda'nın.

Andromeda gelince ikiside eğildiler ilk konuşmaya başlayan Miké olmuştu herzaman ki gibi ''Özür dilerim Efendim.'' dedi Miké.Andromeda'nın siniirli olduğu belliydi bir ayağını yere vurup gereksiz bir ses çıkarıyordu.Brooke hafifçe öksürerek "Afedersiniz bu mantıksızca biliyoruz ama biz sadece biraz eğlendik" diyerek hafifçe gülümsedi.Andromeda kaşlarını çatmış onlara bakıyordu üstünde siyah vücudunu saran bir elbise vardı ve ayağını hala yere vurup duruyordu.Brooke durumlarının çok komik olduğunu düşünüyordu hatta neredeyse bir kahkaha bile atacaktı ağzından yarı kahkaha ve homurtu benzeri bir ses çıktı.Ardından kendini toplayarak Andromeda'ya baktı.

Gayet ciddi bir şekilde onlara bakarken Brooke’un yaptığı saçma hareket sinirini bir kat daha arttırmıştı. Kollarını çözdü ve rüzgarın etkisiyle öne gelen açık kahve saçlarını geriye itti. Çekik olan gözlerini biraz daha kıstı ve ayağını yere vurmayı kesip Brooke’a doğru birkaç adım attı. “Ben çok ciddiyim. Eğlenmeye zamanınız olduğunu mu düşünüyorsun küçük hanım? Eğlenmeye vakit olmadığını ikiniz de biliyorsunuz. Şimdi ikiniz de üstünüze kuru bir şeyler giyin ve odama gelin. Rapor istiyorum.” Bunu her zaman yapıyordu. Diğer çaylakların neler yaptıklarını, diğer profesörlerin derslerdeki davranışlarını falan içeren raporlar istiyordu. Bakışlarını Brooke’tan Miké’a çevirdi. O pek konuşmuyordu. Zaten kurtlarda çok bir şey olmazdı. Ama yine de tedbiri elden bırakmamalıydı Anroméda. Brooke’un davranışından dolayı kendini kötü hissettiğini yüzünden anlayabiliyordu. Androméda gülümsedi ve arkasını döndü. “On beş dakikaya odamda olun.” Dedi ve saçlarını tekrar savurarak odasına doğru yürümeye başladı Bu çaylaklarla işin var gibi görünüyor And…



Out: Kısa oldu üzgünüm. İlhamım kaçtı

Andromeda Brooke'un davranışlarıyla daha da sinirlenmişti ona bakarak bi rkaç adım attı ve "Ben çok ciddiyim. Eğlenmeye zamanınız olduğunu mu düşünüyorsun küçük hanım? Eğlenmeye vakit olmadığını ikiniz de biliyorsunuz. Şimdi ikiniz de üstünüze kuru bir şeyler giyin ve odama gelin. Rapor istiyorum.” dedi.Brooke hiçbirşey diyememişti.Andromeda kızgın bakışlarla ona bakıyordu.Brooke yutkundu birşey söylemek istedi ama Andromeda arkasını dönüp “On beş dakikaya odamda olun.” diyerek odasına doğru döndü.Miké ve Brooke birbirlerine bakıp somurttular ve ikiside odalarına doğru yol aldı.

RP out!!